106 675
订阅者
-6524 小时
-3907 天
-1 80830 天
帖子存档
01:41
视频不可用在 Telegram 中显示
Her fırsatta hâkim ve savcılara parmak sallayarak, tehdit ve taciz ederek adalet sistemini felç etmeye çalışanların en büyük korkusu, adalet önünde maskelerinin düşmesinden duydukları derin endişedir.
IMG_4225.MP436.86 MB
Göreve geldiğimizde 26 bin 274 olan adalet personeli sayımız %262 artışla bugün 95 bin 224’e çıktı.
Müstakil adliye binalarımızın sayısı 78’den 391’e yükseldi.
2002’de 9 bin 349 olan hâkim ve savcı sayımız, bugün çektiğimiz kuralarla birlikte 26 bin 803’e ulaştı.
Adli yargıda faaliyet gösteren mahkemelerimizin sayısını 3 bin 581’den 8 bin 681’e, idari yargıdaki sayıyı ise 146’dan 239’a çıkardık.
Sadece son iki buçuk yılda adli ve idari yargıda 3 bin 470 mahkeme ve istinaf dairesi kurduk.
Yargıda dosyaların kapatılma süresini kısalttık, bu alanda pek çok Avrupa ülkesini geride bıraktık.
Artık hem adli hem de idari yargı mahkemelerimiz, davaları çok hızlı bir şekilde çözüme ulaştırıyor.
Sadece şu iki istatistiğin bile bu konuda aldığımız mesafenin görülmesine yardımcı olacağına inanıyorum:
Avrupa Konseyi Adaletin Etkinliği Komisyonu raporlarına göre ülkemizde idari yargı mahkemelerinde ortalama dosya görülme süresi 168 gündür.
Bu süre Fransa’da 314, Almanya’da 308, İtalya’da ise 574 gündür.
Bölge idare mahkemelerinde dosyaların görülme süresi ülkemizde 136 gün iken İspanya’da 325, Fransa’da 329, Almanya’da ise 460 gündür.
Türkiye, bu aşamaya büyük bir özveriyle gelmiştir.
Bu olumlu tabloya rağmen önümüzde hâlen uzun bir yol var.
İnşallah yargı mensuplarımızla bu yolu da omuz omuza, sabırla yürüyeceğiz.
Bugün atamasını gerçekleştirdiğimiz, eğitim ve staj dönemlerini başarıyla tamamlayarak mesleklerine ilk adımı atmaya hazırlanan 712 hâkim, 492 cumhuriyet savcısı, 147 idari hâkim kardeşimizi tebrik ediyor, adalet yolundaki mesailerinde kendilerine üstün muvaffakiyetler diliyorum.
28 ve 18’inci dönemde dereceye giren 8 genç arkadaşımızdan 5’inin kadın olması ayrıca takdire şayandır, ayrıca memnuniyet vericidir.
Büyük memnuniyetle ifade etmek isterim ki kılık kıyafet yasakları başta olmak üzere önlerinde duran engelleri tek tek kaldırdıkça kadınlar, kamu bürokrasisinde daha fazla yer almaya, daha görünür olmaya başladı.
Ancak başörtülü yargı mensuplarımız konusunda edep ve ahlak sınırlarını aşan hazımsızlıklara zaman zaman hepimiz şahit oluyoruz.
Türkiye artık bunları geride bırakmıştır, geride bırakmak zorundadır.
Belki biraz zaman alacak, belki biraz hazım problemi çekilecek ama özgürlüklerin herkese eşit uygulandığı yeni Türkiye’yi inşallah herkes kabullenecek.
Bilhassa kadınların kamu-özel ayrımı olmadan hayatın farklı alanlarında onurluca yer almasına herkes alışacak.
Hiçbir sektörümüzü ihmal etmeden, hiçbir şehrimizi ve bölgemizi geride bırakmadan topyekûn yeni bir kalkınma seferberliğine çıkıyoruz.
Ülkemizin önündeki yeni fırsatları değerlendirerek sanayileşmeye hız kazandıracağız.
Anadolu’da 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız.
Sanayi Alanları Master Planı ile planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 350 bin hektara ulaştıracağız.
Hem mevcut organize sanayi bölgelerimiz hem de yeni mega endüstriyel bölgelerin demir yolu bağlantıları ile limanlara erişimini sağlayacağız.
Geçtiğimiz yıl emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde KOBİ’lerimize yönelik istihdamı koruma programı başlatmıştık.
İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına aylık 2 bin 500 lira destek verdiğimiz bu programla 15 bin KOBİ’de 416 bin istihdamı koruduk, 22 bin ilave istihdam oluşturduk.
Bu programı 2026’da aylık destek tutarını 3 bin 500 liraya yükselterek ve büyük ölçekli firmaları da dâhil ederek sürdüreceğiz.
1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak, emekçimizin ve sanayicimizin yanında olacağız.
Emek yoğun sektörlerimizdeki işletmelerin batıdaki büyükşehirlerden Anadolu illerimize taşınmasını teşvik ediyoruz.
24 ilimizde kurulacak tesislerde SGK primlerini 14 yıla kadar hükûmet olarak biz karşılıyoruz.
Cuma günü Karadeniz’de, münhasır ekonomik bölgemizde ticaret gemilerinin hedef alınması, Rusya-Ukrayna savaşında endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor.
Bilhassa kendi münhasır bölgemizde seyir, can ve çevre emniyetini tehdit eden saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz.
Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliğini açıkça tehdit eder boyuta geldiği görülüyor.
Bu tarz durumlarla ilgili tüm taraflara gerekli uyarılarda bulunuyoruz.
Savaşı bitirmeye dönük son haftalarda yaşanan hareketliliği de yakından takip ediyor, gerekli katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz.
Millet olarak, ülke olarak farklı kimlik ve inançları barış içinde yaşatma noktasında eşsiz bir tecrübeye sahibiz.
Bizi diğer ülkelerden farklı kılan en önemli özelliklerimizden biri de budur. Bilhassa içinde bulunduğumuz dönemde bu vasfımızın, bu tecrübemizin çok değerli olduğuna inanıyorum.
Farklı inançlardan vatandaşlarımız, ülkemizin beşerî zenginliğini oluşturuyor.
Bu topraklarda yaşayan tek bir insanımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, ayrımcılığa maruz kalmasına müsaade etmeyiz, edemeyiz.
İnşallah bundan sonra da öz güvenli bir şekilde, inanç ve kültür değerlerimiz ışığında üzerimize ne düşüyorsa yapmaya devam edeceğiz.
86 milyon olarak “biz birlikte Türkiye’yiz, hep birlikte Türkiye’yiz” demeyi her daim sürdüreceğiz.
01:21
视频不可用在 Telegram 中显示
Hükûmetimizin suç ve suçlularla mücadelesini eleştirirken insaf sınırlarının aşılmamasını, kolluk kuvvetlerimizin olağanüstü çabalarına saygı gösterilmesini haklı olarak herkesten bekliyoruz.
IMG_4214.MP429.56 MB
Biz ayağına çelme takılınca, yoluna engel konulunca, yolu kesilince girdiği yoldan dönecek bir millet değiliz.
Bu, Terörsüz Türkiye süreci için de geçerlidir.
Türkiye, hedeflerine er ya da geç, öyle veya böyle mutlaka ulaşacaktır. Tarihimiz, bunun sayısız örneğiyle doludur.
Bizi birbirimize düşürerek hepimize kaybettirmek isteyen kaos ve katliam şebekelerine karşı kardeşlikle hep beraber kazanmayı savunuyoruz.
Bu coğrafyada geleceğine güvenle bakmak isteyen herkes için de başka bir yol, başka bir çare, başka bir yöntem yoktur ve olamaz.
Umuyor ve inanıyorum ki Terörsüz Türkiye süreciyle bölgemizde tesis edeceğimiz “kardeşlik kuşağı” bütün kirli hesapları altüst edecek, asırlık oyunları bozacak, yeni bir dönemin kapılarını açacaktır.
Tahriklere kapılmadan, provokasyonlara aldanmadan, öfkenin diline teslim olmadan bu kuşağın kuvveden fiile çıkması için samimiyetle çalışacağız.
Hiç kimsenin kuşkusu, endişesi olmasın…
Bugün TÜİK tarafından %3,7 olarak açıklanan üçüncü çeyrek büyüme verileri, doğru yolda olduğumuzu göstermiştir.
Türkiye ekonomisi, kesintisiz büyüme trendini 21 çeyreğe taşımıştır.
Büyüme verilerinin ülkemiz ekonomisi için hayırlı olmasını diliyorum.
Yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirdiğimiz Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, İzmir Otoyolu ve Çanakkale Köprüsü gibi projelerimizin stratejik önemi bugün daha net ortaya çıkıyor.
Vaktinde 50-51 milyar dolarlık bir bütçeyle hizmete aldığımız projeleri bugün inşa etmeye kalksak ihtiyaç duyulan miktar 90 milyar dolara yaklaşıyor.
Bu yatırımlar, Türk ekonomisine milyarlarca dolarlık katma değer sağlıyor.
Sadece ulaştırmada değil, savunma sanayisinden sağlığa kadar birçok alanda benzer bir tablo söz konusu.
İnsansız savaş uçağımız KIZILELMA, dünya havacılık tarihinde bir ilke hafta sonu imza attı.
Yani her alanda bu dinamizmi, bu atılımı yaşıyoruz.
Şayet biz siyaseti yapılan her işe kulp takmak olarak gören müzmin muhaliflere itibar etseydik bu muhteşem eserlerin hiçbirini ülkemize kazandıramazdık.
Ama biz bu vizyonsuzlar korosuna hiçbir zaman kulak asmadık, prim vermedik; onların ülkemiz için kurduğumuz hayallerimizle aramıza girmesine müsaade etmedik.
Eser ve hizmet siyasetimiz ile Türkiye’yi tarihinin en büyük yatırımlarıyla buluşturduk.
26’ncı ve 27’nci Dönem Giresun Milletvekilimiz, yol ve dava arkadaşımız Cemal Öztürk’ün vefat ettiğini üzüntüyle öğrendim.
Merhuma Allah’tan rahmet diliyor; ailesine sabrıcemil, sevenlerine, Giresunlu kardeşlerime ve AK Parti’mize başsağlığı niyaz ediyorum.
01:44
视频不可用在 Telegram 中显示
Ülkemizin, milletimizin, tüm bölgenin kaderini değiştirecek, coğrafyamıza huzur ve istikrar getirecek Terörsüz Türkiye sürecinin kimleri rahatsız ve tedirgin ettiğinin farkındayız.
Yarım asırlık bir tezgâhı bozma çabalarımızın hangi güçleri telaşlandırdığını çok iyi biliyoruz.
IMG_4152.MP438.03 MB
Bu akşam İlim Yayma Ödülleri’ni takdim ettiğimiz bilim insanlarımızı gönülden tebrik ediyor, her birine Rabb’imden daha nice muvaffakiyetler niyaz ediyorum.
Yeni ve nitelikli eserleriyle bir yandan bilim müktesebatımıza katkılar yapan, diğer yandan gelecekteki çalışmaların önünü açan ilim erbabımıza şükranlarımı sunuyorum.
照片不可用在 Telegram 中显示
29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’nde, İsrail saldırılarında şehit olan tüm kahramanlara Rabb’imden rahmet niyaz ediyor, milletim adına Filistinli kardeşlerimizi hürmetle selamlıyorum.
Kış aylarına girdiğimiz şu günlerde, yaralarını sarmaya çalışan Gazze’deki kardeşlerimize insani yardımları ulaştırmanın gayretindeyiz.
Türkiye olarak adil ve kalıcı barış için hem ateşkesin muhafazası hem de insani yardımlar noktasında üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz.
İki devletli çözüm politikamızı 1967 sınırlarına dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan özgür, egemen ve bağımsız bir Filistin devleti kuruluncaya kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.
01:13
视频不可用在 Telegram 中显示
Güvenlik kuvvetlerimizin gücü, kendilerine verilen yetkiden ve taşıdıkları silahtan ziyade, aziz milletimizin vicdanında edindikleri yerden gelir.
Bu gücün etkisini artırmamızın yolu da vatandaşımızın gönlündeki yerimizi pekiştirmemizden geçer.
IMG_4117.MP426.68 MB
Bizim suçu geçim kapısı haline getirmiş hiçbir alçağa kaptıracak tek bir evladımız, tek bir gencimiz yoktur.
Bizim Türkiye düşmanlarına taşeronluk yapan hiçbir illegal yapıya kaptıracak tek bir vatandaşımız yoktur.
Emniyetimizin, Jandarmamızın, Sahil Güvenlik Teşkilatımızın değerli mensupları…
Sizler, kendini devletin üstünde gören şehir eşkıyalarına, sokak çetelerine, milletin çoluk çocuğuna musallat olan zehir tüccarlarına, evlatlarımızı bize karşı kullanmaya çalışan terör örgütlerine nefes aldırmayacaksınız.
Suça ve suçlulara karşı yürüttüğünüz her mücadelede bu devletin başı olarak yanınızdayım, yanınızda olmaya da devam edeceğim.
Bu süreçte sizin hedef alınmanıza, asılsız iddialara maruz kalmanıza, yolsuzluk dosyalarını perdelemek için birileri tarafından size saldırılmasına da eyvallah etmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum.
Özellikle ana muhalefet aktörlerinin bilerek ya da bilmeyerek alet olduğu bu yıpratma savaşından bir an önce vazgeçmesini temenni ediyorum.
Sizlerden de üç beş şuursuzun, üç beş hadsizin kendi ayıplarını örtmek amacıyla savurduğu hezeyanlara prim vermemenizi bekliyorum.
Onlar ne yaparsa yapsın, her şeye rağmen siz bu devleti temsil ediyorsunuz.
Kimseye aldırmadan, kimseye kulak asmadan temsil görevinizi vakur ve sağduyulu bir şekilde yerine getirmenizi rica ediyorum.
Bugün 9 bin 200 aracı Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatlarımızın hizmetine verdik.
Bu araçlardan 7 bin 80 tanesi Emniyetimiz, 2 bin 70 tanesi Jandarmamız, 50 tanesi ise Sahil Güvenliğimiz tarafından kullanılacak. Hayırlı, uğurlu olsun.
01:11
视频不可用在 Telegram 中显示
İnsanlığın yön arayışının hızlandığı, Asya’dan Afrika’ya, Latin Amerika’dan Doğu Avrupa’ya gerilimlerin tırmandığı bir dönemde Papa 14’üncü Leo’nun Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaretin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını ümit ve arzu ediyorum. 🇹🇷🇻🇦
IMG_4103.MP425.75 MB
Saygıdeğer Papa 14’üncü Leo’nun artan tehditler karşısında ailenin korunmasına yönelik güçlü mesajlarını büyük bir memnuniyetle takip ediyorum.
Aileyi koruyamazsak bireyi koruyamayız, bireyi koruyamazsak insan olma bilincini muhafaza edemeyiz.
Bu anlamda hepimize çok önemli görevler düştüğünü bugün bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Bir diğer önemli mesele, Batı’da yükselen İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığıdır…
Türkiye olarak uzun süredir bu tehdit ve tehlikeye dikkat çekiyoruz.
Katolik Kilisesi’nin İkinci Vatikan Konsili sonrasında diğer dinlerin mensuplarıyla iyi ilişkiler geliştirme anlayışını bu bakımdan önemsiyoruz.
Müteveffa Papa Fransuva’nın, Soğuk Savaş’ın dinî çevreleri de etkileyen çatışmacı söylemlerine prim vermemesi mühimdi.
Saygıdeğer Papa 14’üncü Leo’nun da selefi Papa Fransuva gibi bugün Diyanet İşleri Başkanlığımızı, İstanbul’da Sultanahmet Camii’ni ziyaretlerini Müslümanlarla yapıcı ilişkiler geliştirme iradesinin bir işareti olarak değerlendiriyorum.
